Hava Durumu

Kırk Döngüden Çiçeklere

Yazının Giriş Tarihi: 09.07.2025 02:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.07.2025 02:46

Geçtiğimiz günlerde sokakta şahit olduğum bir sahne, içimde derin bir yara açtı ve uzun süredir düşündüğüm bir konuyu bir kez daha yüzüme vurdu: Psikolojik ve fiziksel şiddetin birbirine karıştığı o acımasız anlar. Önümde yürüyen bir anne, ağlayan oğlunu aniden kaldırımın taşlarına vura vura dövmeye başladı. Çocuğun çığlıkları yükselirken, hızla yetiştim, küçük bedenini o öfkenin elinden alıp sakince sarıldım. Başından kanlar akıyor, morluklar beliriyordu. Anneye öfkeyle dolu sözler söylerken, hiç yüzüme bakmadı. Gözlerime boş boş bakıp uzaklaştı. Adeta donmuş gibiydi. Çocuk ise sadece ağlayarak bana bakıyordu; kafasından kanlar süzülerek... İçimden "Ah çocuğum" diye fısıldadım durdum.

"Bakamıyorsanız doğurmayın," diye bağırdım kadına gözlerim dolu dolu. "Bu çocuklar sizin oyuncağınız değil, travmalarınızın bedeli hiç değil!" Sanırım birçok ebeveynin en iyi yaptığı şey, kendi yaşadığı travmaları çocuklarına dayatmak. Çocukların da bir birey olduğunu, onların beslenmesi gerekenin bizim travmalarımızın harcı değil, sevginin en saf hali olması gerektiğini unutuyoruz. Sizin bireysel acılarınız, onlara toplumsal sancılar yüklüyor. Belki ailenizden sevgi görmediniz, belki iyi bir ortamda büyümediniz. Ancak bunlar size illa da kötü yola girmeyi veya kötü biri olmayı dayatmamalı.

Her şeye rağmen, içinizdeki sevgi köklerini siz büyütün. Çiçeklerinize siz dokunun, köklerinizin toprağını havalandırın, sulayın ki ruhunuz da size çiçekler versin. Kötü bir yaşama sahip olmuş olmanız, size iyiliğin kıymetini öğretsin, kötülüğü hayatınızın merkezinden kaldırsın. *Yaralandığınız yerlerden,yaralar açmayın* Peki, bu acımasız döngüyü nasıl kıracağız?

Sorgulayarak!

Kendi davranışlarımızı sorgulayarak başlayacağız. Size dövmek mi öğretildi? O zaman hayatınızda birinin kılına zarar vermek size haram kılınsın! Size travmalar mı yüklendi? O zaman travmalarınızı iyileştirip, başkasının da hastaneye gitmesine sebep olmamak en büyük amacınız olsun. Hayatınızın her köşesinde kurşun izleri mi var? O zaman o kurşun deliklerine çiçekler ekmeyi öğrenin.

Siz bedeninizin köklerindeki çiçekleri sevgiyle besleyin ki ruhunuz da size çiçekler versin. Çünkü ancak o zaman, bir çocuğun çığlıkları yerine, içten gelen bir sevgi fısıltısı duyabilir dünya.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.