Hava Durumu

Suskunluğun Bedeli

Yazının Giriş Tarihi: 21.04.2025 20:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.04.2025 20:43

Kadının Suskunluğu, Toplumun Vicdanıdır.

- Bir kadının suskunluğu, yalnızca kendi sesini değil, toplumun vicdanını da kaybetmesidir. Yıllardır görmezden gelinen, bastırılan kadınlarımız, evde, sokakta, okulda ve iş yerinde sessizce hayatta kalmaya çalışıyor.

- Hukuk önünde eşit olarak kabul edilse de, gerçek hayatta kadınlar ne duyuluyor, ne korunuyor, ne de görünüyor olabiliyor. Şiddet, sadece bir haber başlığı değil; her gün kapının eşiğinde yankılanan bir çığlık.

- Erkek egemen bu dünyada kadın olmak, her an bir mücadeleye uyanmaktır. Oysa bu savaş onların değil, bizim utanmamız gereken bir savaştır. Sessizlik ise herkesin ortak sorumluluğudur.

- Devlet, bu konuda hayati bir rol üstlenmelidir. Kolluk kuvvetinden yargıya kadar kadınlar için güvenli ve hızlı işleyen bir sistem kurulmalı; sığınma evleri arttırılmalı, korunma taleplerine anında yanıt verilmelidir.

- Ayrıca medya da sorumluluk almalı; şiddeti romantize eden diziler, kadını ikinci plana iten reklamlar artık karşılıksız kalmamalıdır.

- Ve biz kadınlar... Birbirimizin yanında durmalı, omuz vermeli ve susmamalıyız. Çünkü bu, yalnızca bir kadın meselesi değil; insanlık meselesidir.

- Çözüm sadece sözde değil, eylemdedir.

Bu sorunları çözmek için yalnızca laf değil, icraat gerekir. Örneğin, ilkokuldan itibaren müfredata toplumsal cinsiyet eşitliği temelli dersler eklenebilir. Şiddet uygulayanlara zorunlu rehabilitasyon programları uygulanabilir. Bu eğitimler, en azından bazı noktalarda farkındalık yaratabilir.

Medya alanında ise RTÜK, dizileri ve reklamları daha sıkı bir şekilde denetlemelidir. Çünkü bazı dizi ve reklamlar, kadınları ikinci plana atmakta ve şiddeti normalleştirmektedir.

Ayrıca kadın destek merkezleri de artırılmalıdır. Her ilçede, belediyelere bağlı ve ücretsiz hizmet veren kadın dayanışma merkezleri bulunmalıdır.

Etrafımızda kadınlarımıza şiddetle ilgili bir sürü örnek bulunmaktadır maalesef..

Gerçek Hayat, Sessiz Çığlıklarla Dolu

Eskişehir'de yaşayan 27 yaşındaki E, defalarca şikayette bulunmasına rağmen korunamadı. Kocası tarafından tehdit edildi, uzaklaştırma kararı alınmasına rağmen sokakta öldürüldü. E'nin hikâyesi, yalnızca bir rakam değil; sistemin görmezden geldiği binlerce kadından biri. Veya İstanbul'da lise öğrencisi D, okulda öğretmeni tarafından cinsiyetçi sözlere maruz kaldı. Susturuldu. Sınıf arkadaşlarının dalga geçmesiyle yalnızlaştı. Oysa tek istediği, eşit bir şekilde var olabilmekti. Bu tarz örnekler çok fazla, ilk değil ve maalesef böyle devam ettiği sürece son da olmayacak. "Unutma, her suskunluk bir sonraki çığlığa davetiye çıkarır. Bu yüzden susma; kendin, bizler ve yarınlar için konuş."

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.